PAMUK PRENSES VE YEDİ CÜCELER

Bir zamanlar, kar kadar beyaz bir kız çocuğu dünyaya gelmiş. Annesi ona “Pamuk Prenses” adını vermiş. Fakat kısa süre sonra annesi ölmüş ve kral, kötü kalpli bir kadınla evlenmiş. Bu kadın, sihirli bir aynaya sahipmiş. Her gün aynaya “Ayna ayna, söyle bana, var mı benden güzeli bu dünyada?” diye sorarmış. Ayna da her zaman “Sizsiniz, kraliçem” dermiş. Ancak Pamuk Prenses büyüdükçe güzelleşmiş ve bir gün ayna, kraliçeye “Pamuk Prenses sizden daha güzel” demiş.

Kötü kalpli kraliçe çok kıskanmış ve Pamuk Prenses’i öldürmesi için bir avcıyı görevlendirmiş. Fakat avcı, Pamuk Prenses’e acımış ve onu ormana bırakmış. Pamuk Prenses ormanda kaybolmuş ve bir süre sonra yedi cücenin yaşadığı küçük bir kulübeye rastlamış. Yedi cüce, onu sevinçle karşılamış ve birlikte yaşamaya başlamışlar.

Bu sırada kötü kraliçe, Pamuk Prenses’in hala hayatta olduğunu öğrenmiş ve onu öldürmek için çeşitli kılıklarla ormana gitmiş. İlk olarak, ona zehirli bir tarak vermiş, fakat cüceler onu kurtarmış. Daha sonra zehirli bir elma hazırlamış ve yaşlı bir kadın kılığına girip Pamuk Prenses’e elmayı vermiş. Elmayı yiyen Pamuk Prenses derin bir uykuya dalmış, çünkü elma zehirliymiş.

Yedi cüce, Pamuk Prenses’i uyandıramamışlar ve onu güzel bir cam tabuta koymuşlar. Bir gün, yakışıklı bir prens ormandan geçerken Pamuk Prenses’i görmüş. Onu öpmüş ve Pamuk Prenses bu öpücükle uyanmış. Kötü kraliçe, Pamuk Prenses’in hayatta olduğunu öğrenince büyük bir öfkeye kapılmış ve sonsuza dek kaybolmuş.

Pamuk Prenses ve prens evlenmişler, yedi cücelerle birlikte mutlu bir yaşam sürmüşler.

Exit mobile version